29 Eylül 2010 Çarşamba

Arfika'nın en popüler projesi







Güney Afrika'nın son döemde en çok konuşulan projelerinden biri olan Melrose Arch karma mimarinin en başarılı örneklerinden birini oluşturuyor. Bu nedenle de Afrika'nın en iyi karma projesi dalında ödüle layık görüldü. İçeriisnde 5 yıldızlı Taj hotel, bir alışveriş merkezi ve üst katlarında rezidanslardan oluşan proje 2009 yılında kapılarını açtı. Açıldığı andan itibaren ise Johannesburg'un en çok ilgi gören projelerinden biri oldu. dhk Mimarlık ile Boogertman and Partners Mimarlık'ın ortak olarak yaptığı proje perakende alanında da çeşitli ödüllere layık görüldü.

Gökkuşağı gibi çiçek pazarı








Uluslararası Gayrimenkul Ödülleri'nin en renkli projelerinden biri Barselona Çiçek Pazarı oldu. Çiçeklerin yanı sıra mimarisi ile de renklendirilen proje Willy Muller Mimarlık tarafından hayata geçirildi. Çok açılı ilginç şekilli çatısı ve renkli dış cephesi ile her mevsim Barselona'da çiçek gibi açacak olan proje güneş enerjisinden yararlanarak daha az enerji harcanmasına da yardımcı olacak.İlginç mimarisi ve renkli görünümü ile dikkat çeken yapı Japon mimar Toyo Ito tarafından yapılan Barselona Fuar alanı, Pritzker ödüllü mimar Richard Rogers tarafından yapılan Hesperia Tower ile Ricardo Bofill tarafından yapılan Barselona Havaalanı Dış Hatlar terminaline komşu bulunuyor.

Futbol şampiyonasına ev sahipliği yaptı, ödülü kaptı




Güney Afrika'nın ne prestijli spor kompleksi projelerinden FNB Stadyumu olarak da bilinen proje Afrika'nın en iyi sosyal projesi seçildi. Johannesburg Belediyesi tarafından Boogertman Urban Edge& Partners Mimarlık tarafından çizildi. 2010 Dünya Futbol Şampiyonasına da ev sahipliği yapan stadyum 2 bin 500 kişi ağırlama kapasitesine sahip.

Gehry'den New York'a buruşturulmuş çelikten gökdelen







Ünlü mimar Frank Gehry, en ünü binalarından birini New York'a dikmeye hazırlanıyor. Yoğun ve kalabalık tasarımıyla dikkat çeken ve şehrin karşamasına katkıda bulunacağa benzeyen Beekman Tower 76 katlı bir rezidans projesinden oluşuyor. Brooklyn Köprüsü ile City Hall Plaza'nın güneyi arasında konumlanan gökdelen içinde lüks apartman dairelerinin yanı sıra dışarıdan gelenlere de hizmet verecek olan bir hastane ve okul da yer alıyor. Projenin otoparkı ise arazi geliştirme sıkıntısı olan şehirde yer altında halledilmiş durumda. Binanın yapısal formu dikkate alındığında dış cephedek, 1.1 milyon metrekare alan üzerinde edate buruşturulmıuş izlenimi veren paslanmaz çelik kullanıldı. New York'un yüksek binaları arasında eklenecek olan Beekman Tower bu yılın sonlarında açılacak.

Transparan kütüphane!!




Avrupa'nın en ünlü mimarlık şirketlerinden OMA Mimarlık Fransa'daki ilk kültürel binalarından birini yapmaya hazırlanıyor. Caen şehrinin bulunduğu yarımadanın en büyük kültürel projesi olacak BMVR Kütüphanesi şehre adeta beyaz bir örtü gibi serilecek. 12 bin metrekare alan üzerinde inşa edilecek ve birbirine çapraz şekilde bağlanan iki binadan meydana gelecek kütüphane, iki okuma odasının yanı sıra farklı doğa bilimleri, insan bilimleri, teknoloji, edebiyat ve sanat gibi disiplinlerdeki eserleri de bir arada toplayacak büyük bir arşiv alanına sahip olacak. Aynı zamanda yemyeşil bir parka da açılacak olan kütüphane transparan yapısıyla bölgenin sadece kültürel değil mimari açıdan da ilgi çeken öğelerinden birini oluşturacak. Proje yerle iklim şartlarına ayak uyduran enerji tasarrufu ile de dikkat çekecek.

Zarf şeklinde performans sanatları merkezi

Ünlü mimar Moshe Safdie tarafından Almanya'da yapılan Kaufmann Performans Sanatları Merkezi 304 milyon dolarlık bir proje. İçerisinde 1800 koltuk kapasite opera ve bale salonu, 1600 koltuk kapasiteli konser salonu ve çalışma odalarıyla birlikte toplam 356 bin metrekare alan üzerinde kurulu bulunuyor. Zarf konseptinden harekete geçilerek yapılan projenin arka bölümündeki katlar yukarıya doğru yükselirken ön kısım ise tamamen cam cepheden meydana geliyor. Özellikle geceleri altın rengi ışıklarla ışıklandırılan bu bölüm renkli bir görüntü oluşturuyor. Cam duvardan oluşan giriş bölüm kokteyl gibi organizasyonlara ev sahipliği yaparken bu bölüm arka tarafa doğru ilerledikçe teras bahçelere açılıyor. Projenin 2011 yılında tamamlanması planlanıyor.

Çöl sıcağında teras keyfi







Perkins + Will mimsrlık şirketi son dönemde hayata geçirdiği üç projeyle sürdürülebilir mimari örneklerini oluşturdu. Bunlardan ilkini Dubai Tower oluştururken gökdelenin ilk 60 katı karma kullanım alanlarına kalan bölümleri ise rezidans katlarına ayrıldı. Gökdelenin tüm cepheleri böge iklimini kaçınılmazlarından olan kum fırtınalarına karşı dikey bölümler ve metal koruyucularla korundu. Perkins'in yaptığı bir diğer sürdürülebilir proje ise Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'da hayata geçirildi. Sarmal bir minare konseptinden yola çıkılarak hazırlanan proje, çöl iklimine rağmen açık terasları ile dikkat çekiyor. Binada kullanılan yeşil enerji teknolojileri sayesinde çöl havasında açık teraslarda oturma lüksü iklimlendirme teknolojileri ile mümkün hale getirildi. En sonuncu proje ise Cidde'deki Kempinski Otel ve Rezidans projesi oldu. Her ne kadar ilk bakışta çok sıradan bir proje gibi gözükse de rüzgar ve güneş enerjisi teknolojilerinden sonuna kadar yararlanıldı.

Aşık Shakespare kendini yeniliyor





İngiltere'nin Stratford kentinde hayata geçirilerek Royal Shekespare Tiyatrosu yenileniyor. İçerisine tiyatro binasının yanı sıra restoranlar, okullar gibi sosyal alanlar da eklenecek. 100 milyon dolar yatırımla hayata geçirilecek projede 1000 koltuk kapasiteli bir tiyatro sahnesinin yanı sıra sahne ile koltukları arası seyirciyle sanatçılar arasındaki iletişimi daha yakınlaştırabilmek için 27 metreden 15 metreye indirildi.

1 Eylül 2010 Çarşamba

Foster'ın uçuk projelerine bir yenisi daha eklendi







Hong Kong'un ne büyük kültürel merkezi olacak West Kowloon kültürel bölgesi, ünlü mimar Norman Foster'ın uçuk projelerinden birini oluşturuyor. Geçen hafta açıklanan yarışma sonrasında da projeye en çok İngiliz medyasının ilgi göstermesi Foster'ın olağandışı projeleri ile tanınmasından kaynaklanıyor. Kültürel alan içinde yer alacak ve Foster'ın tasarladığı Xiqu Plaza ise bölgenin en dikkat çeken projelerinden biri. Çin Tiyatrosu'nun yanı sıra yemek bölümleri, organik Pazar, restoranlar ve kafe alanları ile pek çok sosyal aktiviteyi tek bir çatıda toplamayı hedefliyor. Sosyal ev kültürel alanların yanı sıra projenin ön bölümünde ise yeşil alanlar ile hareketlendiriliyor. Tüm kültürel aktiviteler tek bir alanda toplayacak bu bir Foster klasiği ilginç mimarisiyle dikkat çeken projede Arena, Konferans ve Kongre Merkezi, Opera binası da yer alacak.

Harikalar Diyarı Kalifornia'ya taşınıyor











Kaliforniya, şu sıralar çok eğlenceli bir konut projesini hayata geçirmeye hazırlanıyor. SeaCrest asını taşıyan ve Robert Hidey Mimarlık tarafından yapılan proje palmiye ağaçları arasında birbirinden renkli villalardan meydana geliyor. Amerikan mimarisinin izlerini taşıyan proje adeta b,r harikalar diyarını andırıyor. Tek katlı ilginç mimari anlayışının yanı sıra iç avlularla zenginleştirilen projenin en dikkat çekici tarafı ise peyzajın mimari anlayış içinde ağırlığın hissettirmesi. Projenin geneli tek katlı villalardan oluşmasına rağmen projenin içindeki tek üç katlı villada deniz manzaralı geniş bir yatak odası ve panoramik bir manzaraya ev sahipliği yapıyor.

Afrika'nın kristali olacak







Afrika merkezli Vivid Mimarlık, Cape Town'un en renkli ve ışıklı konut projesini yapmaya hazırlanıyor. Century City adını taşıyan proje aslında bölgede geleceğin mimarisi konusundan ipuçları da veren ilk bina olma özelliği taşıyacak. İçerisinde otel binası, konutlar, alışveriş merkezi gibi tüm imkanların da bulunacağı kendi içinde küçük bir şehir yaratmayı hedefliyor. Vivid mimarlarnın zamandan bağımsız bir proje yapma hedefiyle ortaya çıkan projenin içinde Crystal Tower adını taşıyan bir rezidans projesi de yer alacak. Adını proje içerisnde kullanılan Kristal taneciklerinden alan rezidansların en önemli özelliği ise güneş ışığını maksimum seviyede almaları olacak. İş merkezi olarak kullanılabilecek iki yükske binanın da yer alacağı proje Table Dağı manzarası ile de dikkat çekiyor.

Beyrut'un gökyüzü villaları








Lübnan merkezli Nabil Gholam Mimarlık şirketinin adı son dönemde uluslararası mimari arenada yaptığı projelerle sıkça kendinden bahsettiriyor. Şirketin Beyrut'ta Skygate Rezidans adını verdiği proje ise son dönemde en çok konuşulanlar arasında geliyor. Beyrut'un eski ve köhne binaları arasına beyaz bir gökdelen dikecek olan Nabil Gholam, projenin gelenekselle moderni birleştireceğini söylüyor. Beyrut semalarındaki en ilgi çeken projelerden biri olacak Dört kübik formun üst üste dizilmesi sonucunda oluşturulan ve ilginç geometrik açılarla şekillendirilen proje aslında yüksek rezidanslarda kullanılmayan pencere geleneğine aykırı olarak Beyrut mimarisine özgü pencerelerle detaylandırıldı. İçerisinde 300 ile 1500 metrekare arasında değişen rezidansların yer alacağı projede "gökyüzü villaları" olarak isimlendirilen en üst katlarda ise tavanları 4 metreyi bulan loft daireler yer alacak

Bu ofisin çatısı dalgalı, içi ise teraslı




Dünyaca ünlü mimarlık şirketi Foster and Partners ile Argantin'in yerel mimarlık şirketlerinden BBRCH-Minond tarafından Buenos Aires'te hayata geçirilen Banco Ciudad de Buenos Aires projesi, bölgenin enerji tasarrufu sağlayan en yeşil projelerinden biri olacak. Şehrin ticari nabzının attığı bir merkez olarak kullanılacak bina, etrafını çevreleyen yeşil alan ile ilginç bir görüntü oluşturacak. Çatısı dalga formları ile hareketlendirilen binanın giriş bölümünde ise aynı hareket aşağıya doğru sarkan bir uzantı ile ilginç görüntü oluşturuyor. İçerisinde teraslara yer verilen ilk ofis projesi olma özelliği de gösteren proje içeriye güneş ışığını alabilen ve çalışma alanlarında esnek mimari anlayışıyla yarattığı geniş alanlar ile dikkat çekiyor. LEED sertifikası ile doğaya da saygılı bir profil çiziyor.