26 Kasım 2013 Salı

Dubai'ye bir ikon daha geldi

Geçtiğimiz ay dünyanın en büyük gayrimenkul fuarlarından biri olan Cityscape Gayrimenkul Fuarı Dubai’de gerçekleştirildi. Yüzlerce yeni projenin tanıtıldığı fuarda en dikkat çeken lansmanlardan biri MAG Group’un Dubai’de yapacağı proje oldu. MAG222 adını taşıyan bu proje M harfi şeklinde bir binadan oluşuyor. 3.25 milyar AED tutarındaki yatırım mimari ikonlara dolu Dubai’ye bir eser daha kazandırmayı hedefliyor. Yatırımcı şirketin kendi adının baş harfini taşıyan konsept, 51 kattan meydana gelecek.

 Dünyanın en büyük M harfi şeklindeki yapısı ünvanını da kazana proje 2017 yılında tamamlanacak. Bir ile dört oda arasında değişen 550 adet rezidans dairesinin yanı sıra projede sekiz dubleks penthouse ve çatı katında özel yüzme havuzu bulunan suitler de yer alacak. Her bir rezidans, proje içinde yer alan kat bahçelerinden sağlık kulübünden, spa, şehir manzaralı havuzdan yararlanabilecek. Bunun yanı sıra perakende alanları ve konferans salonu da projede yer alan imkanlar arasında olacak. 

Süper yüksek binalar konusunda Çin ile yarış halinde olan Dubai, küresel ekonomik krizdeki durgunluğun ardından yeniden yatırımları çekmeye başlamış görünüyor. MAG Group Başkanı Moafaq Al Gaddah, Birleşik Arap Emirliklerinin hala büyük yatırımlar için çekim merkezi olduğunu savunarak MAG222’yi hayata geçirdiklerini söylüyor. Al Gaddah, “Dubai yerel, bölgesel ve uluslarası yatırımcılar için hala büyük fırsatlar sunuyor. Bizim 3.25 milyar AED tutarındaki yatırım için burayı seçmemizin nedeni de bu

17 Kasım 2013 Pazar

İsrail'in yeni finans merkezi



Knafo Klimor Mimarlık, İsrail’de bugüne kadar yapılan en büyük mimarlık ihalelerinden biri olan  Rishon Ayalon yarışmasını kazandı. İsrail’in dördüncü büyük şehri Rishon LeZion’da yapılacak proje, bölgenin finans merkezini yaratmayı hedefliyor. Bölgenin yerel öğelerini dikkate alarak hayata geçirilen proje buna ek olarak modern bir mimarinin yanı sıra istihdam ve iş olanakları da yaratacak.  Denize de yakın bir konumda bulunan proje, otoyol kenarında kalan bu alanı daha etkin değerlendirerek iş ve eğlence merkezleriyle hareketlendirmeyi planlıyor. Beş dikey kuleden meydana gelecek proje çevresinde yeşil alanlar da yaratılacak. Otoyol ise başka bir alanda kaydırılarak projeye ulaşım metroyla sağlanacak. Böylece trafiğin önemli bir kısmı da yer altına alınmış olacak. 30 bin kişiye iş imkanı sağlaması açısından da İsrail’in gündeminde olan proje herkesi hedefliyor. Sürdürülebilir enerji kaynaklarının kullanılacağı projede karbondioksit emisyonunun da minimuma indirilmesi için teknolojik altyapı hazırlandı. Projede en çok güneş enerjisi kaynaklarından yararlanıldı.




Çin tarımda dikey tarla ile devrim yapacak




 

Dünya gündemine yaptığı taklit ürünlerle oturan Çin, bu kez oldukça farklı bir projeyle gündeme geldi. Eski tarım alanlarının kentsel dönüşümle yenilendiği ülkede mimarlar dikey tarım alanları ile mimari lugata geçecek farklı bir projeyi hayata geçiriyor. Javier Ponce Architects (JAPA) tarafından çizilen ve ‘Geleceğin Projeleri 2013’ ödülünü alan ‘Dikey Tarla’ 18.5 metre yüksekliğinde olacak. Tarım alanlarını dikey olarak da değerlendirerek daha fazla verim almayı amaçlayan bu proje eğer başarıya ulaşırsa mimari açıdan olduğu kadar tarım alanında da bir devrim yaratacak. Her ne kadar Çin dünyada en büyük tarım alanlarına sahip olsa da bunun sadece yüzde 15’ini kullanabildiğini gören mimarlar, yerel yönetimleri böyle bir projeyi hayata geçirmeye ikna etmiş.
 
 1.4 milyon metrekare ile dünyadaki en büyük tarım alanlarına sahip olan ülkenin bile ekstra alan yaratma çabasında olması Çin’in üretimden sonraki devriminin tarım alanında olacağına işaret ediyor. Dikey tarlalar özellikle pirinç üretiminde kullanılacak. Her kata projenin ortasında bulunan asansörlerle ulaşılacak. Oval şeklindeki katların ortaları ise açık olacak. Doğal güneşten yararlanacak tarlalarda toprak olmayacak. Projede tarlaların yanı sıra araştırma labaravutarlarına da yer verilecek tarım endüstrisine katkı sağlamak için çalışmalar da yapılacak.